Yurt dışında araç kiralama konusunda ilk tecrübemizi edinmiş olduğumuza göre bildiğimiz, araştırdığımız, tecrübe ettiğimiz her şeyi sizlerle paylaşma zamanı!

Yurt dışında seyahat ettiğimiz yerlerdeki inanılmaz ulaşım ağı sayesinde bugüne kadar hiç araç kiralama ihtiyacı hissetmemiştik. Tren camına kafamı yaslayarak ufka kadar uzanan manzaraları içime çeke çeke seyahat etmek de kendimle romantik randevum gibi bir şey olduğu için, tren dışında bir ulaşım seçeneğini şimdiye kadar hesaplarım arasına almamıştım bile. Bunun dışında, araç kiralamayı hiç düşünmememizin en büyük sebebi bu işin gözümüzü baya baya korkutuyor oluşuydu. Arkadaşlarımızdan o kadar çok “ceza yedik abi” temalı hikaye dinledik ki tü kaka öcü şeklinde yaklaşır olduk olaya.

Ne oldu da fikriniz değişti, nasıl birden cesaretlendiniz derseniz size tek bir kelime ile yanıt veririm: Salzkammergut. Salzkammergut Avusturya’da bulunan, kendi içinde 10 ayrı bölgeye ayrılan, 76 gölden oluşan bir göller bölgesi. Bu bölgede yer alan Hallstätter See (Hallstatt Gölü) ve Hallstatt kasabasının masal kitaplarına basılacak güzellikteki fotoğraflarını gördüğüm gün burayı “görmeden ölürsem gözüm açık gideceğim yerler listem”in en üst sıralarına koydum (başıma [tatlı] ne geliyorsa instagram’da seyahat hesaplarının paylaştığı efsane fotoğraflar yüzünden geliyor…) 2017 sonbahar rotamızı yaparken bu mevsime en çok yakışacak yerin Hallstatt olduğuna Onur’u da ikna edince çıkış noktamız belli oldu.

Bir yandan yerli-yabancı sitelerden araştırmalar yaparken bir yandan da Google Maps’te rota çizmeye başladım. Hallstatt’a ulaşmak için uçmamız gereken en yakın şehir Salzburg’du ve Salzburg’dan Hallstatt’a giden yolda Fuschlsee ve Wolfgangsee gibi iki muhteşem göl, ayrıca Fuschl am See, St. Gilgen, Bad Ischl gibi nice masal kasaba vardı. Bu doğa harikalarını peşi sıra görebilmek için toplu taşıma seçenekleri ya hiç yoktu ya da çok kısıtlı ve zamanlama açısından zorlayıcıydı. İşte bu noktada damarlarımıza bir cesaret iksiri zerk edildi sanki: “toplu taşıma kullanamayacağız diye vazgeçecek değiliz! Araç kiralamayı araştıralım!”.

Araç Kiralama Öncesinde Rotanızı Belirleyin

Seyahat rotanızı kaba hatlarıyla önceden netleştirmek bu süreçte neyle karşılaşacağınızı da üç aşağı beş yukarı anlamanızı sağlayacaktır. Tabii ki kafanıza eserse direksiyonu bir anda farklı bir yola kırabilirsiniz ama araç kiralama sözleşmenizin şartlarına bağlı olarak bazı kısıtlamalar söz konusu olabilir; bunları göz önünde bulundurmanızda fayda var:

  • Araç kiralama sözleşmenizde kilometre kısıtı olabilir. Bunu kısıtları kiralama öncesinde size bildireceklerdir. Bizde böyle bir kısıtlama yoktu.
  • Araç kiralama firmalarının araçların götürülebileceği ülkelere ilişkin uygulamaları farklılık gösterebiliyor. Aracı kiraladığınız ülke dışında başka ülke/ülkelere sokmak niyetindeyseniz bunu mutlaka firmaya bildirmelisiniz; sözleşmenizde de bu hususlar belirtilir. Araç kiralama işlemini / rezervasyonu online yapıyorsanız ve aracı hangi ülkelere sokmak istediğinizi belirtebileceğiniz bir alan yoksa, aracı teslim alma aşamasında görevliye bildirebilirsiniz. Biz kiralamayı online yaptık ve sözleşmede aracı hangi ülkelere sokabileceğimiz, hangileri için ekstra ücret ödemek durumunda olduğumuz belirtilmişti. Aracı Avusturya’da teslim alıp Avusturya’da teslim edecek olsak bile Slovenya’ya da sokacağımız için görevliye bilgi verdik ve bunun için 10 Euro ödedik (aslında ücret 45 Euro’ymuş ama görevli yanlışlık yapıp Slovenya yerine Almanya’ya sokma ücreti almış. Aracı teslim ettiğimiz ofisin çalışanı fark etti ama “bu bizim problemimiz değil, doğru ücreti alsaydı” diyerek gönüllere su serpti).
  • Rotanızda kullanacağınız bazı otoyollardan “vignette”/”vinyet” denilen HGS benzeri etiketlerle geçmek durumunda olabilirsiniz. Aracınızda uygun vinyet yoksa büyük cezalarla karşılaşabilirsiniz. Rotanızı önceden belirlerseniz en azından hangi ülkede hangi çeşit vinyet kullanmanız gerektiğini ve bu vinyetleri nereden alabileceğinizi önceden araştırabilirsiniz. Biz araştırmalarımız neticesinde Slovenya’da ayrı bir vinyet bulundurmak gerektiğini öğrenmiş ve bu doğrultuda ilave araştırma yapmıştık.
  • Vinyet olsa bile ilave ücret ödeyerek geçmeniz gereken otoyolları önceden tespit edebilirsiniz. Biz bu derinlikte bir araştırma yapmamıştık, karşımıza gişe geldikçe ödeyip geçmiştik ancak siz araştırmak isterseniz bunları önceden görebileceğiniz internet siteleri bulunuyor.

Bu maddelerin bazılarını yazının ileriki kısımlarında detaylandıracağım.

Bizim Rotamız Nasıldı?

Aslında başka bir yazının konusu olmakla beraber, rota çizimlerinizde belki ilham olur düşüncesiyle rotamız nasıldı, aracı nereden kiralayıp nereye bırakma planı yaptık ve bu karara ne sebep oldu biraz bahsetmek istiyorum.

Salzburg’a uçak bileti fiyatları bize pahalı geldi; onun yerine Salzburg’a aşırı yakın olan Münih’e ucuz bilet bulunca rotaya Münih’ten başlamaya karar verdik. Fakat tam da Oktoberfest zamanına denk geldiğimiz için Münih’te konaklama fiyatları inanılmaz uçuktu. Münih-Salzburg arası trenle 2 saat olduğu için, Münih’e vardığımız gece trenle Salzburg’a geçip üçte bir fiyatına burada konaklamaya karar verdik. Bu durumda arabayı Salzburg’dan teslim alacak şekilde kiralamak en mantıklısıydı.

Bu arada en uygun dönüş biletini de Viyana’dan bulmuştuk. Böyle olunca, Salzkammergut dışında,  Salzburg-Viyana arasında kalan bölgelerden nereleri rotamıza dahil edebileceğimize baya kafa yorduk. İki şehrin arasında Graz vardı; burayı banko rotaya ekledik. Aracı da Viyana’ya kadar götürmeye gerek görmedik ve Graz’da teslim etmeye karar verdik. Graz’dan Viyana’ya geçiş için de tren bileti aldık.

Rotamıza eklediğimiz bölgeler Slovenya’ya aşırı yakındı. Ljubljana’yı ve Bled Gölü’nü görmeyi hep çok istiyorduk ancak buraya direkt uçak biletleri genelde asgari ücret seviyesinde olduğu için bu planımızı bir türlü gerçekleştiremiyorduk. Fırsat ayağımıza gelmişken değerlendirelim dedik ve Bled’i, Ljubljana’yı ve yakın zamanda buralara gitmiş olan Hindistanlı arkadaşlarımızın ısrarlı önerileri üzerine Bohinj Gölü’nü rotaya dahil ettik. Salzkammergut turu sonrası direksiyonu güneydoğuya kırarak Slovenya’ya geçtik; daha sonra da kuzeydoğu yönünde ilerleyerek Graz’a vardık. Kısaca, geniş bir “U” çizmiş olduk.

Avusturya-Slovenya rotamız

Avusturya-Slovenya rotamız

Araç Kiralama Şirketlerini Araştırın

Rotayı belirlediniz; sıra geldi araç kiralama şirketini seçmeye. Bu noktada fiyat, güvenilirlik, bilinirlik, ilgililik gibi kararınızı etkileyecek bir sürü etken olacak. Avis, Sixt, Hertz, Europcar, Budget ve Enterprise gibi uluslararası bilinir, güvenilir firmaların websitelerini inceleyebilirsiniz. Rentalcars.com , Skyscanner gibi aracı firmaları kullananlar da çok sayıda. Biz ilk kiralamamızda, Pegasus’un araç kiralama aracılık hizmetini kullanarak kendimizi güvende hissedeceğimize karar kıldık. İlk defa böyle bir işe girişince, bir sorunla karşılaşmamız durumunda Türkiye’de bir muhattabımız olsun istedik açıkçası. Bir de rotamıza en uygun fiyat seçeneğini Buchbinder diye yerel bir kiralama şirketi sununca biraz çekinmekle beraber Pegasus’a güvenmeye karar verdik.  Çok şükür bir sorun yaşamadık ve Pegasus’a da işimiz düşmedi. Bu arada Pegasus’un verdiği fiyatlar firmaların kendi websitelerindeki fiyatlardan ya daha ucuzdu ya da aynıydı. Bu da seçimimizin içimize sinmesine neden olan başka bir etkendi tabi. Bundan sonraki kiralamalarda firmaların kendi sitelerinden uygun fiyat yakalarsak direkt oradan da kiralama yapabiliriz; kendimize güvenimiz geldi : )

Bu arada bazı firmalar kiralama zamanınızdan 24 saat öncesine kadar ücretsiz iptal seçeneği sunabiliyor. Bu seçenekleri de değerlendirin.

Ehliyetinizin Uluslararası Geçerliliği Olduğundan Emin Olun

İtalya ve Yunanistan gibi bazı ülkelerde araç kullanabilmek için yasa gereği uluslararası geçerliliği olan sürücü belgeniz olması gerekiyor. Bunun için eskiden sadece Turing kurumundan 1 yıllık süre ile geçerli olan uluslararası sürücü belgesi almanız gerekiyordu. Öyle ucuz bir şey de değil hani; ilk aldığınızda yaklaşık 500 TL veriyorsunuz, yenilerken de 270 TL. Neyse ki Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren uluslarası standartlara sahip olan yeni ehliyetlere geçiş yaptık. Mevcut ehliyetinizi 15 TL karşılığında değiştirdiğinizde artık 84 ülkede geçerliliği olan uluslararası bir ehliyetiniz olacak ve yurt dışında başka hiçbir belgeye ihtiyaç duymadan araç kiralayabileceksiniz. Dolayısıyla artık bir servet ödeyip uluslararası sürücü belgesi almak zorunda değilsiniz.

Biz eski tip ehliyetin değiştirilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sitesinden sürücü belgesi başvuru randevumuzu online aldık. Başvuru sırasında aranan belgeler de şunlar:

  • Eski sürücü belgesi
  • Nüfus cüzdanı, Pasaport veya Avukatlık Kimliği
  • Sürücü Sağlık Raporu (Fotoğraflı)
  • 15 TL bedelinin vergi dairelerine veya bankalara yatırıldığına dair makbuz
  • 2 adet fotoğraf (5×6 ebadında arka fon beyaz olacak şekilde biyometrik bir vesikalık fotoğraf)
  • Kan grubunu belirtir belge veya yazılı beyan.

Başvuru işlemi 5-10 dakika içinde tamamlanıyor ve başvuru sırasında alınan bilgiler hemen anında güvenlikli elektronik ortamda tanzim merkezine iletiliyor ve baskı sırasına girmiş oluyorsunuz. Yeni ehliyetiniz gelene kadar kullanmanız için size geçici bir belge düzenliyorlar; 15 gün içerisinde de ehliyetiniz başvuruda belirttiğiniz adrese ilave ücret ödemenize gerek kalmadan PTT kargo ile gönderiliyor. Ehliyetinizi yalnızca siz teslim alabilirsiniz; bu önemli bir nokta. Kargocu “Biz geldik neredesiniz?” diye ararsa “Alt komşuya bırakıverin” diyemezsiniz aklınızda olsun : )

Aracınızı Seçin

Bizim minik Suzuki'miz : )

Bizim minik Suzuki’miz : )

Rotanıza, mevsime, tecrübenize ve kaç kişi olduğunuza göre kiralamanız gereken araç değişecektir. Bütün bunları ve tabii ki fiyatı göz önünde bulundurarak kiralayacağınız aracı belirleyin.

Biz Opel Corsa ya da benzer araçlar kategorisinde manuel vites bir araç seçtik. Teslim aldığımız araba Suziki Swift’ti. Otomatik vitesle tabii ki daha rahat ederdik ama tek seçeneğimiz Mercedes oluyordu ve fiyat da dört katına çıkıyordu.

Kış mevsiminde seyahat ediyorsanız kiralama şirketi size ekstra bir ücret karşılığında kar lastiği ve kar zinciri tedarik edecektir; bu seçenekleri de inceleyin.

Aynı Ücreti Ödeyerek Araç Kiralayabileceğiniz Süreyi Maksimumda Tutun

Araç kiralama rezervasyonunu yaparken fark ettik ki, aracı saat 10:00’da da teslim alsan aynı ücreti ödüyorsun 08:30’da da. Teslim ederken de 10:00’da da teslim etsen aynı para, 16:00’da da. Bizim durumumuzda ücret değişmeden kiralama süresini esnetebildiğimiz maksimum aralık buydu. Siz de 10:00’da teslim alıp 10:00’da teslim etme yerine, saatlerle biraz oynayıp ücret farkı doğup doğmadığını kontrol edebilirsiniz.

Biz 30 Eylül 08:30’da Salzburg’dan teslim alıp 2 Ekim 16:00’da Graz’da teslim etmek için birazdan bahsedeceğim ilave ücretler haricinde baz olarak 304 TL ödedik.

Ekstralarınızı Belirleyin

GPS, bebek koltuğu gibi ilave ihtiyaçlarınız varsa kiralama firması bunları ücret karşılığında sağlayacaktır. Bizim internet erişimimiz olduğu için GPS’e gerek duymadık. Rotamız zaten belliydi, olur da internet çekmezse diye kendimizi sağlama almak için  gitmeden önce yolları içerecek şekilde Google Maps’te rotamızı çizip offline harita olarak da telefonlarımıza kaydettik.

Aracı kiralayan, yani kiralama sözleşmesinde adı geçen kişi dışında birisi daha aracı kullanacaksa bunu da bildirmeniz gerekiyor. Bazı firmalar ilave sürücü için ek bir ücret isteyebiliyor.

Gerekli görürseniz araç içi şarj aleti ve telefon tutacağınızı da yanınıza alın. Biz evde bırakmışız; bu konuda zorluk çektik. Şarj bittikçe yedek şarj aletinden doldurmaya çalışmalar; yol boyunca benim telefonu elimde tutup haritayı takip etmeler falan… : )

Sigorta ile İlgili Hususları Dikkatli İnceleyin

Çok büyük olasılıkla kiralama ücretine belirli bir miktara kadar koruma sağlayan kaza ve hırsızlık sigortası dahildir. Bu konudan emin olmak için kiralama sözleşmesini inceleyin ve gerekirse firma çalışanlarından detaylı bilgi alın.

Bu sigortanın dışında, olası bir hasar veya çalıntı durumunda ilave korumaya sahip olabilmek için ekstra bir sigorta daha yaptırabilirsiniz. Bazı firmalar bu ilave sigortayı yaptırmanızı da zorunlu kılıyor. Pegasus online rezervasyon aşamasında Orient adlı bir şirketin ilave sigorta poliçesini günlük 20 TL karşılığında sundu; biz de faydalandık. Aracı teslim alırken firma çalışanı bize “İlave sigortanız varmış zaten tamam” dedi. Türkiye’den bir şekilde ilave sigorta poliçesi aldıysanız bunu firma çalışanına bildirin ki size ayrıca bir poliçe daha düzenlemesin.

Bir arkadaşım aracı teslim alırken imzalaması için verdikleri belgeleri çok detaylı okumadan imzaladığını; Türkiye’ye döndükten sonra kredi kartı ekstresinde firma tarafından fahiş bir miktar fatura edildiğini gördüğünü anlatmıştı. Meğer o belgede ilave sigorta bedeli, çekilen provizyon bedelinin içinden karşılanacaktır gibilerinden bir madde varmış. Aracı da uzun süreli kiraladıkları için überultrafantastik bir rakamla karşılaşmışlar haliyle. Geri alabilmek için baya uğraşmıştı; neyse ki başarılı oldu ama baya stres yaşadılar (Bunu okuyorsan seni çok sevdiğimi bir kez daha hatırlatayım eehuehue). İşte bu yüzden online ya da fiziksel kiralama aşamasında ve aracı teslim alma sırasında tüm belgeleri titizlikle inceleyin derim.

Aracı Teslim Alırken Hasar Tespit Çalışması Yapın

Aracı teslim almaya gittiğinizde firmanın ofisindeki çalışan size aracın mevcut tüm hasarlarını bir çizim üzerinde işaretleyerek takdim edecek. Arabayı teslim ettiğinizde de bu belgenin kendilerindeki kopyasıyla arabayı karşılaştıracaklar ve yeni oluşan hasar varsa bunlara ilişkin masraflarını sigorta dahilinde ya da aşımında sizden tahsil edecekler. Bu yüzden bu belgeyi aldığınızda aracı iyice inceleyin; işaretlenmemiş bir hasar varsa mutlaka çalışana bildirip belgede işaretlemesini sağlayın. Biz işaretlenmemiş neredeyse 5 cm uzunluğunda bir çizik tespit edip belgeye işaretlettirmiştik.

Aracı Sokmak İstediğiniz Ülkeleri Firmaya Bildirin

Slovenya-Avusturya sınırı

Slovenya-Avusturya sınırı

Yazının başlarında da değindiğim üzere, araç kiralama firmalarının araçların götürülebileceği ülkelere ilişkin uygulamaları farklılık gösterebiliyor. Aracı kiraladığınız ülke dışında başka ülke/ülkelere sokmak niyetindeyseniz bunu mutlaka firmaya bildirmelisiniz; sözleşmenizde de bu hususlar belirtilir. Aracı bazı ülkelere sokmanız engellenebilir; ayrıca ülkeye göre farklı ücret tarifeleri de uygulanabilir.

Teslim Alma ve Teslim Etme Yerlerinin Farklı Şehirler/Ülkeler Olması Durumu

Aracı teslim aldığınız şehire/ülkeye teslim etmeyecekseniz “one-way fee” adı verilen bir tek yön kiralama ücreti tahsil edilebilir. Biz aracı Salzburg’dan alıp Graz’da teslim edeceğimiz için ilaveten 30 Euro ödemek durumunda kaldık. Açıkçası, bunu daha online rezervasyon aşamasında belirtmiş oldukları için bize sürpriz olmadı.

Aracı Kiralayan Adına Düzenlenmiş Limiti Yeterli Bir Kredi Kartınız Olsun

Hasar, çalıntı, trafik cezası vb gibi olası durumlarda ilgili ücreti sizden kolaylıkla tahsil edebilmek için firma sizden kendi adınıza düzenlenmiş bir kredi kartı sunmanızı ister ve bu kredi kartına belirli bir tutarda bloke koyar. Bizim kartımıza 1000 Euro bloke koymuşlardı; aslında online rezervasyon aşamasında 2000 Euro falan diyorlardı, “ya kim kaybetmiş de 2000 Euroluk limiti biz bulalım” diye bi kara kara düşündük ama nedense blokeyi 1000 Euro’luk koydular. Bu konuda da firmadan önceden teyit isteyebilirsiniz; konuştuğumuz rakamlar küçük rakamlar değil.

Aracı teslim ettikten sonra size faturalandırılacak ilave bir ücret çıkmamışsa blokeyi iptal ediyorlar. Bizim blokenin içinden 30 Euro’luk tek yön kiralama ücreti ile 10 Euro’luk aracı Slovenya’ya sokma ücretini tahsil ettiler ve gerisini bıraktılar.

Benzin Mevzusu

Aracı teslim alırken benzin deposu fullse teslim ederken de full olarak teslim etmenizi bekleyecekler ve bu konuda baya hassaslar. Aracı teslim alırken hangi çeşit yakıt almanız gerektiğini de yazıp veriyorlar.

Biz üç günde toplam 750 km yaptık ve 30 lt benzin harcadık. Benzinliklerdeki sistem bizdekinden farklı; benzini kendiniz dolduruyorsunuz, kasiyer de önündeki ekrandan kaç litre doldurduğunuzu görüyor ve ödemeyi yapıyorsunuz. Sanırım bu self-servis olayı dünyada birçok yerde geçerli. Biz benzini Graz’da arabayı teslim etmeden hemen önce A1 adlı bir akaryakıt istasyonunda doldurduk. Benzinin litresi 1,16 Euro idi; toplamda benzine 35 Euro ödemiş olduk.

Oldu da aracı teslim ederken depoyu fulleyemezseniz canınız sağolsun; firma yine de benzin ücretini alır. Bu hususu da aracı teslim alırken teyit ettirebilirsiniz.

Bu arada otoyollarda insanı zor duruma düşürmeyecek sıklıkta benzin istasyonu ve dinlenme tesisi de gördük. Bu konuda da problem yaşayacağınızı sanmıyorum.

Otoyol Bandrolleri

Geçeceğiniz bazı otoyollardan “vignette”/”vinyet” denilen HGS benzeri bandrollerle geçmek durumunda olabilirsiniz. Aracınızda uygun vinyet yoksa büyük cezalarla karşılaşabilirsiniz. Her ülkenin vinyet uygulaması da farklı olduğundan gitmeden önce bir araştırın derim. Bu konuda www.tolltickets.com ve www.tolls.eu sitelerinden faydalanabilirsiniz. Hangi ülkede nasıl bir uygulama var, vinyeti nerelerden temin edebilirsiniz hepsini anlatıyorlar.

Bizim araçta halihazırda geçerli bir Avusturya vinyeti vardı. Vinyetleri ön camın sürücü tarafına içeriden yapıştırıyorlar. Bandrol geçerlilik başlangıç tarihi neyse, bandrolün üzerindeki ay ve gün kısımlarını o güne tekabül edecek şekilde deliyorlar. Aracı teslim alırken bulunduğunuz ülkedeki vinyet uygulamasını ve araçta yoksa nereden temin edeceğinizi de danışabilirsiniz. Aracı teslim alırken vinyetin geçerli olup olmadığını da kontrol edin derim.

Arabayı Slovenya’ya da götüreceğimiz için oraya uygun bir vinyet de almamız gerekti. Yukarıda belirttiğim websitelerinden yaptığımız araştırma sonucu, aracı teslim aldığımız yere çok yakın olan ÖAMTC’den (kendisi Avusturya Karayolları Müdürlüğü gibi bir şey sanıyoruz) vinyetimizi alabileceğimizi öğrendik. Slovenya özelinde konuşursak minimum 7 günlük vinyet alabiliyorsunuz ve ücreti 15 Euro. Vinyeti aldığınıza dair size verecekleri satın alma fişi/faturasını da daima yanınızda bulundurmanızı hatırlatıyorlar.

Bu arada ÖAMTC çalışanı, olası bir kaza durumunda araçtaki kişi sayısı kadar fosforlu güvenlik yeleği olması gerektiğini hatırlattı. Biz de toplamda 5,8 Euro ödeyerek iki tane aldık. Meğer arabada bir tane varmış -.- Neyse, onları dönerken yanımızda getirdik tabii : )

Otoyol Geçiş Ücretleri

A11 Karawanken otoyolu gişeleri

A11 Karawanken otoyolu gişeleri

Vinyetiniz olsa bile ilave ücret ödeyerek geçmeniz gereken otoyollar da olabilir. Yapımı çok maliyetli olan otoyollar için ekstra geçiş ücreti alabiliyorlar. Bu kadar detaylı bir araştırmaya gerek yok ama www.tolls.eu’da söz konusu geçiş ücretleri hakkında da bilgi veriyorlar; dilerseniz bakabilirsiniz. Biz Alpler arasından geçen otoyolları kullanmak durumunda olduğumuz için Avusturya içinde iki yerde geçiş ücreti ödedik. Biri 7,2 Euro diğeri de 11,5 Euro’ydu.

Gişelere gelmeden önce koca koca tabelarla sizi uyarıyorlar, ücreti belirtiyorlar ve aracınızın sınıfına göre hangi gişeye girmeniz gerekiyorsa oraya yönlendiriyorlar. Bizim geçtiğimiz gişelerde gerçek çalışanlar vardı; ödemeyi kredi kartıyla ya da nakit olarak yapabiliyordunuz. Slovenya’da ise iki-üç gişede halihazırda vinyeti olan araçları bir yere yönlendirdiler ve vinyetimiz olduğu için hiçbir ilave ücret ödemeden geçtik gittik.

Her Şeyden Önce Kendi Can Güvenliğiniz için Trafik Kurallarına Uyunuz

: ) Biz Türkiye’de alışkın değiliz tabi; bazı ülkeler trafik kuralları konusunda aşırı hassaslar ve çok sıkı kontroller yapıyorlar. Radarlardan, kameralardan, trafik polisi kontrollerinden en ufak ihlali bile tespit edip acımadan cezayı yapıştırıyorlar. En çok emniyet kemeri, telefonla konuşma, hatalı park etme, hatalı sollama, hız sınırını ihlal etme gibi konulardan ceza kesiliyor. Gerçekten bu konuyu hafife almayın; hem kendi can güvenliğiniz için hem de ödeyeceğiniz üç haneli rakamlar için trafik kurallarına uyun. Trafik cezası konusunda arkadaşlarımızdan çok sayıda hikaye dinlediğimiz için biz gerçekten tüm kurallara inanılmaz dikkat ettik; hiçbir ceza ödemek durumunda kalmadan da seyahatimizi tamamladık.

Park edilmemesi gereken yerlere park etme konusunu da üzerine basa basa vurgulamak istiyorum. Özellikle şehir içinde kafanıza göre yol kenarlarına park etmeyin. Etraftaki tabelaları inceleyin; saat kısıtının olup olmadığını anlamaya çalışın ve gerekiyorsa mutlaka yakınlarda bir yere koymuş oldukları bilet makinesinden ödemenizi yapın. Büyük otoparkları da Google Maps’te önceden tespit edebilirsiniz.

Özetle…

Hayatımızın en güzel roadtripini Avustura-Slovenya kapsamında yapmış olduk. Bu rotada gözlerimizin gördüğü güzellikleri kelimelere dökebilmemin hiçbir yolu yok. Zaman zaman hafif bir yağmur ama çoğu zaman parlak bir güneş; yemyeşil dağların, platoların, vadilerin arasından, masmavi göllerin yanı başından geçmek; yeşilin, sarının, kahverenginin tüm tonlarının birbirine karıştığı Bob Ross tablosu gibi manzalar; yukarıdan aniden iniveren bir sis dalgasının bu renk cümbüşünün ortasında havada asılı kalması… Bunu yazarken yine gittim o yollara; şu an tüylerim diken diken. Çok çok çok çok çok güzeldi. Çoğu yerde istediğimiz halde yol kenarına çekip her şeyi tek nefeste içimize çekebilme fırsatımız olmadı ne yazık ki; yine de sırf bunun için benzin istasyonlarında, dinlenme tesislerinde durmuşluğumuz var. Keşke dediğimiz tek şey araçta Bluetooth olmayacağını hesaba katıp bir USB stick ile yol şarkılarımızı yanımıza almamış olmak : ) Yol boyunca radyoda en çok dinlediğimiz şarkı Imagine Dragons – Thunder’dı; çok pis dilimize takıldı, hala beynimin gerisinde bunu söylüyorum ehuheuhe.

Cesaretlenip araç kiralamış olmasaydık gördüğümüz yerlerin büyük bir çoğunluğunu asla göremeyecektik. Yol kenarlarında durup kollarımızı tüm dünyayı kucaklayabilecek genişlikte açamayacaktık. O yüzden, umarım bu yazı sizlere faydalı olur; bizim gibi yurt dışında araç kiralama olayından çekinenler varsa onlara yol gösterip cesaretlendirir. Sormak istediğiniz bir konu olursa da lütfen buradan, e-posta adresimizden ya da instagram hesabımızdan bize ulaşın.

Sevgilerimizle, tüm yollarınız açık olsun : )