Amalfi’ye ilk kez, öğlen güneşin en tepede olduğu saatte, sabah Atrani’de plaj keyfi yaptıktan ve maalesef hiç fark etmeden yanmış olduktan sonra gittik. Bir de üstüne hava inanılmaz sıcaktı ve her yer çok kalabalıktı. Bütün bunlar benim biraz baymama sebep olduğu için sanırım, ilk anda herkesin abartarak övdüğü kadar güzel bulamadım ben burayı : (
Bir sabah Fiordo di Furore’ye gitmek için buradan aktarma yapmak durumunda olunca, Amalfi’yle birbirimize ikinci bir şans verdik. İşte o zaman, henüz güneşin yakıp kavurmadığı, turistlerin her santimetre kareyi doldurmadığı sakin sokaklarından geçerken buranın başka bir yüzü daha olduğunu anladım.
Amalfi’ye Ulaşım
Amalfi’den Amalfi Sahilleri’ndeki diğer beldelere rahatlıkla ulaşabilirsiniz çünkü Positano, Salerno ve Scala-Ravello otobüslerinin kalkış noktası Amalfi. Biletlerinizi Pasticceria Savoia’nın yanında, Hotel Residence’nin altındaki büfeden alabileceğiniz gibi otobüs duraklarındaki Sita görevlilerinden de alabilirsiniz.
Alicost ve Travelmar biletlerini ise otobüs duraklarından biraz ileride, Via Lungomare dei Cavalieri’de bulunan Bar Flavio Gioia’nın karşısındaki büfelerden alabilirsiniz.
Amalfi küçük ve düzayak bir belde olduğu için belde içinde ayrı bir toplu ulaşım yok. Yürüyerek her yeri gezebilirsiniz.
Amalfi Sahilleri Gezi Rehberi yazımızda Amalfi Kıyıları’nda ulaşıma ilişkin daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Amalfi’de Konaklama
Amalfi’de konaklama yüksek sezonda oldukça pahalı. Tabii beldenin Amalfi Kıyıları’ndaki diğer beldelere ulaşımda ana arter rolü oynaması ve otobüslerin kalkış noktasının burası olması ulaşım açısından avantaj sağlayabilir, ama Amalfi Sahilleri Gezi Rehberi yazımızda da bahsettiğimiz üzere konaklamayı çok daha uyguna halledeceğiniz beldeler mevcut.
Amalfi Plajları
Amalfi otobüs duraklarının ve otoparkın olduğu Piazza Flavio Gioia’nın arkasında kalan Marina Grande bu seyahatimiz boyunca gördüğümüz en kalabalık plajdı. Bir kere beldenin fazla turistik olması sebebiyle plajda neredeyse hiç İtalyan’a rastlamadık. Minori ve Atrani’nin İtalyan ailelerinin buluşma noktası olan sakin ve temiz plajlarıyla karşılaştırıldığında burası resmen kendinizi Türkiye’nin en turistik yerindeki en kalabalık beach clubda hissetmenize neden oluyor. Biz 15:00 civarında gittiğimizde denizi inanılmaz pisti. Her yerde yosunlar, çöpler.. beni bezdirdi açıkçası. Bir de bırakın yüzmeyi, denizde atım atacak yer yoktu! Beach club gibi kalabalık ortamlarda takılmaktan hoşlananlar ve kumlu plaj sevenler tercih edebilir ama onun dışında bana göre hiç zevkli değil.
Plajda birçok işletme var ancak burada da halka açık bir kısım mevcut. Biz Stella Maris ile iskele arasında kalan kısımda takıldık. Yanımızda şemsiyemiz olduğu için kiralama işine girmedik; etrafta da şemsiye şezlong kiralayan kişiler var mı dikkat etmedik açıkçası. Halka açık alanda duşlar da mevcut ancak gördüğüm kadarıyla kabinler yok. Ben park alanının oradaki tuvaletler son derece temiz olduğu için ekstra dikkat ederek burada üzerimi değiştirdim.
Via Curiali, 6’da Decò süpermarket var, plajda yiyip içmek için bir şeyler alabilirsiniz. Zaten Amalfi’de her yer yiyecek-içecek; kesinlikle aç susuz kalmazsınız : )
Amalfi’de Gezilecek Yerler
Duomo di Amalfi: Asıl adı Duomo di Sant’Andrea olan bu katedral Amalfi’nin simgesi ve en muhteşem yapısı. Çan kulesi ayrı bir sanat eseri, katedralin mozaiklerle kaplı cephesi ayrı. Biz oradayken katedralin merdivenleri birçok moda bloggerının fotoğraf çekimine ev sahipliği yaptı : D Kesinlikle haklılar; katedral Amalfi’de çekilen tüm muhteşem fotoğrafların öznesi sanki! Bu arada merdivenlere oturup dinlenelim dedik ama bütün gün Amalfi güneşini yiyen merdivenler alev topu niteliğinde olduğu için bu planımızı da gerçekleştirmedik : D
Piazza Duomo: Katedralin bulunduğu bu meydanda birçok mağaza ve cafe bulunuyor. Öğlen gittiğimizde çok kalabalıktı ama sabah saatlerinde bomboş oluyor; erken gelme şansınız olursa tadını daha rahat çıkarabilirsiniz. Duomo meydanında yer alan Fontana di Sant’Andrea çeşmesinde beldenin “koruyucu azizi” (patron saint) Sant’Andrea’nın heykeli bulunuyor.
Piazza dei Dogi: Yazımızın “Amalfi’de Yeme-İçme Rehberi” kısmında anlattığımız Cuoppo d’Amalfi’ye ulaşmak için kullandığımız merdivenli sokak Via Frà Gerardo Sasso’nun diğer ucunda, Piazza dei Dogi’ye açılan merdivenler var. Bu küçük meydanda restorantlar, kafeler, manav, market ve hediyelik eşya satan dükkanlar mevcut.
Chiostro del Paradiso: Amalfi’nin önde gelen ailelerinin gömüldüğü Cennet Manastırı, yeşil bahçesi, kolonları ve kemerleriyle Arap esintileri taşıyor. Manastır Duomo’nun hemen yanında arka tarafta yer alıyor.
Museo della Carta: Amalfi’nin el yapımı kağıdı çok ünlü. Kağıt yapımı ve Amalfi kağıdının tarihçesi ilginizi çekerse Amalfi’nin baya iç kısımlarında, Duomo’dan yaklaşık 10 dk’lık bir yokuş yukarı yürüyüşle ulaşacağınız Via delle Cartiere 23’teki Kağıt Müzesi’ni gezebilirsiniz.
Amalfi’den Ne Alınır?
Amalfi’de her yerde hediyelik eşya satan dükkanlar var. Diğer beldelerde olduğu gibi buradan da seramik ürünleri ve limoncello alabilirsiniz.
Duomo’nun yanındaki Antichi Sapori D’Amalfi, limoncelloyu ilk üreten yermiş; buraya muhakkak uğrayın. Zaten dış görünüşü çok cezbedici, kesin girersiniz : ) Bu arada şu linkten kayıt yaptırarak ücretsiz limoncello fabrika turu da yapabilirsiniz.
Amalfi kağıdından yapılma kırtasiye ürünleri, takvimler ve haritalar satan dükkanlar da mevcut. Bunlar da güzel hatıra ve hediyelik seçenekleri olacaktır.
Amalfi’de Yeme-İçme Rehberi
Cuoppo d’Amalfi: Amalfi’ye gelir gelmez yemek yenecek yerler listemizden bir seçim yapalım dedik ancak havanın sıcaklığı bünyemizi etkileyince canımız uzun uzun oturup ağır bir şeyler yemek istemedi. O an en uygun seçeneğin deniz ürünleri kızartması olacağına karar verdik ve Cuoppo d’Amalfi’ye yollandık. Burayı bulmak biraz meşakkatli. Piazza Duomo’dan Via Lorenzo D’Amalfi boyunca yürüyün; hemen 20 numarada bulunan Locanda del Marinaio’nun karşısında merdivenler göreceksiniz. Burası Via Frà Gerardo Sasso. Binaların aralarında arka taraflarda kalan birçok yer mevcut; dükkanların hangi yönde olduğunu gösteren tabelalar sizi yönlendirecektir. Merdivenlerin bitiminden sola dönüp evlerin arasından geçerek Cuoppo d’Amalfi’ye ulaşabilirsiniz (Via Supportico dei Ferrari, 12). Burası minicik bir dükkan ve dışarıda 2-3 masası var. Değişik deniz ürünleri kızartmalarını farklı kombinasyonlar halinde karton külahta servis ediyorlar. Biz karides, halka kalamar ve kalamar bacağından oluşan Cuoppo Calamaro yedik. Hemen doyunca denemek istediğimiz diğer yerleri pas geçmek zorunda kaldığımız için, deniz ürünlerini tatmak ama başka şeylere de yer bırakmak için tek külah aldık. Bu arada gerçekten lezzetliydi ama o kadar yağı ve unu neye koyarsan lezzetli olur : D Neyse ki Türk mutfağında da buna benzer kızartma ürünleri yaygın olduğu için yadırgamazsınız : D
Pizza Express: Deniz ürünlerimizi yedikten sonra Amalfi’yi turlamaya başladık ama o sıcak bizi resmen mahvetti. Sığınacak gölge bulamayınca Cuoppo d’Amalfi’ye ulaşmak için kullandığımız Via Frà Gerardo Sasso’nun gölgeli merdivenlerine dönüp biraz dinlenmeye karar verdik. Merdivenlerde oturup bir şeyler atıştırmak tam bizim işimiz olduğu için Via Lorenzo D’Amalfi’nin devamındaki Via Pietro Capuano, 46’da bulunan Pizza Express’ten birşeyler aldık. Buranın TripAdvisor’da bir numara olması ve önündeki sıra beklentimizi büyüttü fakat uyarıyoruz arkadaşlar bu durum muhtemelen sadece pizza için geçerli. Biraz yorum okusaymışız seçimlerimizin ne kadar yanlış olduğunu görüp pizza yermişiz… İçindeki malzemenin göründüğü minik yuvarlak hamurlardan bir tane kapari & mozzerellalı ve yanında da bir tane Sicilya mutfağının meşhur Arancini di Riso’sundan -yani dışı ekmek kırıntısına bulanıp kızartılmış pirinç toplarından- aldık ve ikisini de hiç ama hiç beğenmedik.
Pasticceria Savoia: Amalfi Sahilleri’nde yediğim ilk dondurma bu pastanenin “Delizia al Limone”si olunca bende çıta baya yükseldi : D Muhteşemliğini tarif edebilmeyi çok isterdim ama yapamam. Sırf onun yüzünden Minori’deki Caffe Umberto Gelateria benim için hüsran oldu. Ravello’ya gittiğimizde birinciliği Baffone Gelateria Artigianale’ye kaptırmış olsa da Savoia’nın da yeri bende apayrı : ) Bir top külah dondurmaya 3 Euro ödedik.
Andrea Pansa: Andrea Pansa’nın mermer cephesi, bence katedralden sonra Duomo meydanındaki en tatlı şey : ) Ve benim için Amalfi Sahilleri seyahatimizin en tatlı anılarının yaşandığı yer. İtalya’da kafelerde masalarda oturursanız “coperto” denen cüzi bir “oturma parası” alırlar. Kahvenizi, tatlınızı kafenin barında ayak üstünde alırsanız coperto ödemezsiniz ve çoğu yerde kahvenizi sudan ucuza içersiniz. Andrea Pansa’nın dışarıdaki masaları turist kaynarken, içeri girip çalışanlarla “un caffe per favore” (“bir kahve lütfen” – kafelerde “kahve” genellikle espresso anlamına geliyor) diye başlayan ve çat pat İtalyancamla karşılık vermeye çalıştığım sohbetlerimiz, barda durup o minicik espressoyu o an hiç bitmesin, sonsuza kadar asılı kalsın diye yudum yudum içişlerim, sabahın erken saatlerinde kimseler yokken her bir detayını incelediğim ve arı gibi çalışan garsonlarını izlediğim anlar… Nedenini bilmediğim bir şekilde beni o kadar mutlu etmişti ki şu an bile yazarken gözlerim doluyor. Minori’de Sal de Riso’daki espresso ritüellerimde de benzer duygular yaşamıştım; sanırım birkaç cümle bile olsa İtalyanca konuşabilmemin; sanki müdavimi olduğum kafede kahvemi yudumluyormuş gibi kendini oraya ve o ana ait hissetmemin bunda büyük rolü oldu. Muhtemelen ölene kadar gözlerimi yaşartan bir mutlulukla anacağım o anları : )
La Tramontina: Piazza dei Dogi’de bulunan bu şarküteri, Capri’de Salumeria Da Aldo’da yediğimiz sandviçle yarışacak türden. Listemizdeki başka bir yerde yemek yemeyi düşünürken “burası neymiş ya bir girelim”le başlayan cümlelerimiz “bize oradan iki sandviç yapar mısınız?” ile bitti : D Çıtır çıtır ekmeğin içine buffalo mozzarellası, taze ve kuru domates ile yeşil zeytin doldurttuk, iki sandviç için 14 euro ödedik ve dükkanın önündeki masaya kurulup yedik. “Buona sera” (“İyi akşamlar”) diyerek yanımızdan geçenlere selam vermek, manavda filesini taze meyve sebzeyle dolduranları izlemek de apayrı bir keyifti : ) En lüks restoranta gitsek kendimizi bu kadar iyi hissetmezdik sanırım : )
Amalfi için listemize aldığımız ama deneme fırsatı bulamadığımız mekanlar
C.I.C.A: Külahta deniz ürünleri kızartması satan başka bir yer. Buranın fiyatları Cuoppo d’Amalfi’ye göre bir tık daha ucuzdu.
Taverna degli Apostoli: La Tramontina’nın sandviçleri bizi cezbetmeseydi Duomo’nun moziklerinin hemen altındaki bu tatlış yerde, hala ailenin “nonna”sının (“büyükanne”) başında olduğu mutfağından çıkan lezziz görünümlü yemekleri tadacaktık. Aslında bir bakıma iyi olmuş, çünkü buranın yorumları çok iyi olsa da fiyatlar uygun değil. İki kişinin ana yemek,salata, şarap ve copertoya 50 Euro ödediği bir hesap gördüm. Sanırım Amalfi’de bu tarz hem konum hem de yorumlar itibariyle iyi yerlerde yemek yemek aile ekonomisini biraz sarsabilir.