Münih diyince birçok kişinin aklına Oktoberfest ve Bayern Münih gelse de, emin olun bu şehir bunlardan çok çok daha fazlasını vaat ediyor. II. Dünya Savaşı’nda ağır biçimde bombalanıp tarihi merkezin %90’ı yok edilmiş olan şehir küllerinden doğmuş ve geleneksel doku bir şekilde eski haline getirilebilmiş. Berlin ve Hamburg’dan sonra Almanya’nın en büyük üçüncü şehri olmasına rağmen kendinizi bir şehirden çok büyükçe bir kasabada gibi hissedebilmeniz de bu yüzden bizce.

Münih’in en sevdiğimiz yanlarından biri görmeyi en çok isteyeceğiniz yerlerin ya birbirine çok yakın olması ya da birinden diğerine kolaylıkla ulaşılması. Şehrin eski dokusunu içinize çekebileceğiniz Altstadt bölgesinden, birkaç üniversitenin bir arada bulunması sebebiyle genç nüfusun yoğunlaştığı ve haliyle cıvıl cıvıl olan Maxvorstadt’a, hatta 1972’de Münih’te gerçekleşen (ve maalesef bir katliama konu olan) Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapan Olympiastadion ve Olympiapark taraflarına toplu taşıma ile çok rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz.  Bu yüzden Münih’te bir gün bile kalsanız birazdan bahsedeceğimiz yerlerin kayda değer bir kısmını keşfetme şansınız çok yüksek. Münih’te toplu taşıma hakkında detaylı bilgi almak ve onlarca bilet seçeneği arasından size uygun olanı seçmek için buradaki yazımızın “Münih’te Ulaşım” başlığını okumanızı tavsiye ederiz : )

Münih’te gezilecek yerleri detaylı anlatmaya geçmeden önce önemli bir bilgi vermek istiyoruz. Münih’te bazı müzeler pazar günleri 1 Euro’ya gezilebiliyor! Bunların içinde Alte Pinakothek, Bayerisches Nationalmuseum, Neue Pinakothek ve Pinakothek der Moderne gibi müzeler yer alıyor. Bunun yanı sıra bazıları tamamen ücretsiz, bazıları da 18 yaş altındakilere ücretsiz giriş sağlıyor. Her zaman vurguladığımız üzere, yeni ufuklar keşfetmek için elinizde deste deste Euro’lar olmasına gerek yok : ) Şehirlerin sunduğu bu gibi imkanlar o şehrin miraslarını ziyaret ederken, kültürel imkanlarından faydalanırken cebinizin yanmamasını sağlıyor. Münih müzelerinin sunduğu imkanların tamamını incelemek için museumsportalmünchen websitesini ziyaret edebilirsiniz.

Bu küçük ama önemli bilgiden sonra şehri gezmeye başlamaya ne dersiniz? : )

Karlsplatz (Stachus)

Karlsplatz - Münih

Münih – Karlsplatz

Tren garının çok yakınlarında bulunan bu meydan Bavyera hükümdarlarından Karl Theodor’a ithafen Karlsplatz olarak adlandırılmış. Ancak Karl Bey’den hiç haz etmeyen ve adını bile anmak istemeyen yerel halk, buraya Stachus demeyi tercih etmiş. İsim meydandaki ünlü pub “Stachusgarten”den geliyor ve “şıtağhuz” diye okunuyor, metro anonslarını takip edecekseniz aşinalık olsun : )

Karlstor - Münih

Karlstor – Münih

Meydanı domine eden neo-barok binaların ortasında şehrin eski kapılarından Karlstor yer alıyor. Meydanın ortasında da genişçe bir fıskiye havuzu var. Bu alan kışın buz pistine dönüştürülüyormuş. Meydanın yolun karşısında kalan kısmında ise yine neo-barok stildeki Justizpalas yani adalet sarayı bulunuyor.

Justizpalas

Justizpalas

Marienplatz – Neues Rathaus – Glockenspiel – Altes Rathaus

Neues Rathaus - Marienplatz

Neues Rathaus – Marienplatz

Münih’in ana meydanı olan Marienplatz her daim cıvıl cıvıl. Burası Münih’in en sevdiğimiz yerlerinden. Meydanda o kadar enfes yapılar yer alıyor ki insan hangi bir tarafa bakacağını şaşırıyor! Christmas zamanı şehrin en renkli pazarı da bu meydanda kuruluyor.

Meydana adını veren altın renkli Mariensäule sütunu, Münih’in İsveçlilerin işgalinden kurtulması nedeniyle Meryem Ana’ya şükran niteliğinde dikilmiş.

Mariensäule sütunu - Marienplatz

Mariensäule sütunu – Marienplatz

Meydanı asıl domine eden yapı Neues Rathaus (yeni belediye binası) ve bu binanın cephesindeki Glockenspiel. Muhteşem bir neo-gotik yapı olan Neues Rathaus, bayraklarla ve kırmızı çiçeklerle süslü. Binanın tamamını kadraja alabilmeniz pek mümkün değil; bu binayı ve meydanın tamamını fotoğraflamak için en güzel yerler Peterskirche’nin tepesi ve meydandaki zincir fırın Rischart’ın üst katları : )

Neues Rathaus - Marienplatz

Neues Rathaus – Marienplatz

Her gün 11:00, 12:00 ve 17:00 saatlerinde Glockenspiel’in 32 figürü, 43 çandan yayılan sesler eşliğinde Münih’in tarihinden iki sahneyi sergiliyor. Üst taraftaki figürler Münih’in ilk bira evi Hofbräuhaus’un kurucusu Dük Wilhelm V’nin 16. YY’da Marienplatz’da gerçekleşen düğününü, alt kattaki fıçı yapımcısı figürler (“coopers” olarak geçiyor) ise Schäfflerstanz’ı (yani Cooper’s Dance) icra ediyorlar. Efsaneye göre Münih’te yaşanan veba salgını sonrasında fıçı yapımcıları sokaklarda dans ederek insanların hayatlarına neşe katmaya çalışmış; böylece Schäfflerstanz doğmuş. Yaklaşık 15 dk süren bu gösterilerden sonra küçük altın renkli bir kuş çıkıp şakıyor ve gösteri tamamlanıyor. Gösteri saatleri yaklaşınca resmen meydanda hayat duruyor; herkes ellerinde cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle bu gösteriyi ölümsüzleştirmek için hazır bekliyor. Küçük bir hatırlatma: Kasım-Şubat ayları arasında saat 17:00’deki gösteri olmuyor.

Glockenspiel - Marienplatz

Glockenspiel – Marienplatz

Bu arada Neues Rathaus’un 85 metrelik kulesine tırmanmak da mümkün; hem de asansörle! Ücreti 2,50 Euro; cumartesi-pazar ve resmi tatillerde kapalı; Ekim-Nisan aylarında 10:00-17:00, Mayıs-Eylül aylarında 10:00-19:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.

Neues Rathaus’un hemen yanında bulunan kavuniçi renkli tatlı cepheli bina ise çok katlı bir mağaza olan Ludwig Beck’e ait.

Marienplatz’ın doğu ucunda kiremit çatılı sivri bir kule ile neredeyse legodan yapıldığına inanacağınız üçgen çatılı bir bina göreceksiniz. Burası şehrin eski belediye binası Altes Rathaus. Hem renkleri, hem mimarisi hem de altındaki kemerleriyle Münih’te en beğendiğimiz yapılardan biri. Günümüzde bu binada Spielzeugmuseum yani Oyuncak Müzesi bulunuyor. Müze her gün 10:00-17:30 arasında açık. Yetişkinler için bilet ücreti 4 Euro, çocuklar için ise 1 Euro. Altes Rathaus’un önünde Shakespeare’in biricik Juliet karakterinin bronz bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsüne dokunursanız ya da eline çiçek bırakırsanız diğer yarınızı bulacağınıza dair bir inanış var : ) İnsanlar dokuna dokuna bronz heykelin göğsünü aşındırmışlar resmen.

Altes Rathaus

Altes Rathaus

Peterskirche

Marienplatz’ın hemen kuzeyinde bulunan Peterskirche (St. Peter Kilisesi) şehrin en eski kilisesi; yereller bu nedenle ona “Alter Peter” yani “Yaşlı Peter” diyor : ) Şehirlere tepeden bakmaya bayılanlar için Münih’in en güzel yeri kuşkusuz kilisesinin çan kulesi. 56 metre yüksekliğindeki gözlem terasına çıkmak için öncelikle 3 Euro’luk giriş ücreti ödüyorsunuz. Sonra da 306 dar basamağı çıkmayı göze alıyorsunuz : ) Evet, çok kolay değil ama aşırı zorlayıcı da değil; en azından durup soluklanmaya izin verecek birkaç adımlık alanları var.

Peterskirche

Peterskirche

Terasa ulaştığınızda mükafatınızı da alıyorsunuz. Gözlem terasının bir tarafından Neues Rathaus ve Marienplatz’a hakimsiniz, bir diğer tarafından da Altes Rathaus, Hellig-Geist-Kirche (Church of the Holy Ghost / Kutsal Ruh Kilisesi) ve bilimum kiremit çatılı binanın domine ettiği bir manzarayı izliyorsunuz. Havanın açık olduğu günlerde manzaraya Alpler de ekleniyor. Bu arada bir yerlerde okuduğumuz ancak bir türlü teyit edemediğimiz bir bilgi var. Girişin birkaç basamak yukarısında biraz geniş bir alan var ve burada renkli halkalar yer alıyormuş; bizim hiç dikkatimizi çekmedi. Beyaz halkanın anlamı hava açık, 306 basamağı tırmanmana değecek, Alpleri görebileceksin demekmiş : ) Gidip gören deneyen varsa bize bir haber uçurabilirse çok memnun oluruz : )

Peterskirche'den muhteşem şehir manzarası!

Peterskirche’den muhteşem şehir manzarası!

Kilise kısmını gezmek ücretsiz. Kuleye de yazın hafta içi 09:00-18:30, hafta sonu 10:00-18:30, kışın ise hafta içi 09:00-17:30, hafta sonu 10:00-17:30 saatleri arasında çıkabilirsiniz.

Viktualienmarkt

Gittiğimiz yerlerde alışveriş merkezleri, alışveriş caddeleri yerine şehir pazarlarını gezmek mutlu ediyor bizi. Orada yaşayanlar evlerine ne götürüyor, hayatımızda ilk defa gördüğümüz o meyve de neyin nesi, bu peynircinin önü neden her daim kalabalık gibi merakımızı cezbeden soruların peşinden giderken rengarenk sebze-meyvelerin, mis kokulu çiçeklerin, iştah kabartıcı şarkütericilerin arasından geçiyoruz.

Siz de bizim gibiyseniz burada gözleriniz dönecek, eminiz : ) Şu ana kadar gördüğümüz şehir pazarları arasında Viktualienmarkt açık ara önde! O kadar seviyoruz ki son gidişimizde şehre varır varmaz kendimizi ilk önce Viktualienmarkt’a attık. İlk gidişimizde her bir tezgahı o kadar detaylı incelemiş; o kadar çok fotoğraf çekmiştik ki inanın bu sefer nereden dönünce karşımıza hangi tezgah çıkacak biliyorduk : )

Viktualienmarkt'ta her tezgahın önünde durmak garanti

Viktualienmarkt’ta her tezgahın önünde durmak garanti

Sebze-meyveler ister kiloyla, ister hemen orada yemeniz için dilim dilim. İsterseniz taze sıkışmış meyve suları da var. Envai çeşit ve renkte çiçekler hemen bir kraft kağıda sarılarak kucağınıza tutuşturulmaya hazır. Kalıp kalıp peynirler misler gibi süt kokuyor. Dilerseniz bir bardak şarap eşliğinde minik porsiyonlarda değişik peynir tabakları da hazırlatıyorsunuz. Et, balık, şarküteri mantar, baharat, çay ne ararsanız var! Gezmek için rehberli turların bile düzenlendiği, 140 tezgah ve dükkandan oluşan 22.000 metrekarelik bir alandan bahsediyoruz!

Pazarın ortasında yer alan renkli direğin üzerinde Bavyera kültürünü simgeleyen tatlı figürler yer alıyor. Bahar bayramlarının simgesi olan böyle direkler “maypole” olarak adlandırılıyor.

Pazarı gezerken bir tadım aktivitesine denk gelme şansınız oldukça yüksek : ) Biz son gidişimizde peynir tadımına denk geldik. Plastik tabaklara dilim ekmek yanına tadımlık çeşit çeşit peynirler koymuşlar ve peynirleri numaralandırmışlar. Size bir de anket veriyorlar; peynirleri notlayıp tadım notlarınızı paylaşıyorsunuz. Biz yarım yamalaktan da az Almancamızla anketi doldururken öyle eğlendik ki! Sanırsınız Vedat Milor tadım yapıyor ahahahah.

Viktualienmarkt’ın Münih resmi sitesinde yer verilen çalışma saatleri Pazartesi-Cuma 10:00-18:00, Cumartesi 10:00-15:00 olsa da bazı tezgahlar çok daha erken kapanabiliyor.

Christmas zamanında ise hafta içi 14:00-23:00, Cumartesi 12:00-23:00, Pazar 12:00-22:00 arasında sıcak şarap, şekerlemeler, sosisler, krepler sunan “Alpenwahn” denen bir konsept alan kuruluyor. Bu sene için 16 Kasım-1 Ocak tarihleri arasında hizmet veriyor.

Viktualienmarkt’a gelmişken uğramadan dönmemeniz gereken iki yer var: kestane ağaçlarının altında bira keyfi için Biergarten Viktualienmarkt ve nitelikli kahve için Kaffeerösterei Viktualienmarkt. İkisine de Münih Yeme-İçme ve Alışveriş Rehberimiz’de yer verdik; buradan ulaşabilirsiniz.

Enginar çiçekleri - Viktualienmarkt, Münih

Enginar çiçekleri – Viktualienmarkt, Münih

Theatinerkirche

Neues Rathaus’tan Wienstrasse’ye dönüp yaklaşık 600 metre yürürseniz efsane sarı rengiyle Avrupa’nın en etkileyici İtalyan-Barok mimari örneklerinden biri olan Theatinerkirche’yi göreceksiniz; tabii bizim gibi şanssız değilseniz : ( Biz gittiğimizde restorasyon nedeniyle cephesi tamamen kapatılmıştı : (

Bu arada, Theatinerkirche’ye varmadan Wienstrasse üzerinde yer alan Marienhof Parkı soluklanmak için ideal bir alan. Dilerseniz çimlere boylu boyunca uzananlara, dilerseniz de banklara oturanlara katılabilirsiniz; karar sizin : )

Marienhof Parkı

Marienhof Parkı

Odeonsplatz

Theatinerkirche’nin önünde, adını buradaki eski konser salonu Odeon’dan alan meydan Odeonsplatz bulunuyor. Odeon II. Dünya Savaşı’nda yerle bir edilmiş, ancak daha sonra yeniden inşa edilerek Bavyera İç İşleri Bakanlığı binası olarak kullanılmaya başlanmış.

Meydanda hemen dikkatinizi çekecek Feldherrnhalle locası ise Floransa’da Piazza della Signora’da bulunan ünlü loca Loggia della Signoria’nın bir kopyası olarak inşa edilmiş. Aslen Bavyera komutanlarına anıt niteliğinde olan Feldherrnhalle’de ücretsiz açık hava konserleri de düzenleniyor. Biz gittiğimizde çok güzel bir klasik müzik konseri vardı.

Meydanın doğu cephesinde, Ludwigsstrasse boyunca uzanan Bazargebaude binası yer alıyor. Mağazaların ve kafelerin isimlerinin altın rengi fontlarla yazılı olduğu bu sarı renkli bina 1826’dan bu yana çarşı olarak hizmet veriyor.

Hofgarten

Theatinerkirche’nin çaprazında yer alan kemerli bir geçitten adımınızı attığınızda kendinizi uçsuz bucaksız Hofgarten’de bulacaksınız. Soluklanma hakkınızı Marienhof’ta kullanmış olsanız bile Hofgarten’da ağaçlar altındaki banklara oturmak iyi gelecektir.

Hofgarten

Hofgarten

Bahçenin ortasında yer alan kubbeli yapı Dianatempel’i (Temple of Diana) oluşturan sekiz kemer, bahçeye yayılmış sekiz farklı yürüyüş yoluna açılıyor. Tapınağın tepesinde yer alan bronz “Tellus Bavarica” heykeli ise Bavyera’nın zenginliklerini sembolize ediyor.

Hofgarten - Dianatempel

Hofgarten – Dianatempel

Bahçenin doğu sınırında yer alan bina ise Bayerische Staatskanzlei, yani Bavyera Eyalet Şansölyeliği.

Residenz München

Hofgarten’a açılan kemerli girişten geçince hemen sağınızda kalan ihtişamlı bina 16. YY-20. YY arasında hükmetmiş Wittelsbach ailesinin yaşadığı Residenz München Sarayı.

Residenz München II. Dünya Savaşı’nda ağır bir bombardımana maruz kalmış ve neredeyse tamamı tahrip olmuş. İçindeki bir çok eserin daha önceden güvenli bir yere sevk edilmesi ve savaş sonrası başlatılan büyük çaplı yeniden inşa çalışmaları sayesinde bugün bu miras bizlere ulaşabilmiş.

Residenz München

Residenz München

Saray kompleksinde Residence Müzesi, Treasury (Hazine), Cuvilliés Tiyatrosu, Court Church of All Saints Kilisesi, Imperial Hall, Hercules Hall ve Four White Horses Hall salonları ve avlular ziyarete açık. Günümüzde restorasyon çalışmaları hala devam ettiği için bazı bölümleri kapalı olabiliyor. Gitmeden önce incelemek isterseniz websitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Kompleksin farklı alanlarını ayrı ayrı biletlerle ziyaret edebileceğiniz gibi kombine biletlerden de faydalanabilirsiniz. Yetişkin bilet ücretleri Residence Müzesi ve Hazine için ayrı ayrı 7 Euro iken kombine bilet ücreti 11 Euro. Cuvilliés Theatre tek başına 3,50 Euro’ya gezilebilirken Residence Müzesi ve Hazine ile birlikte 13 Euro’ya gezilebilir.

Ziyaret saatleri genel olarak 16 Ekim-Mart arası 10:00-17:00, Nisan-15 Ekim arası ise 09:00-18:00 ancak Cuvilliés Tiyatrosu’nun ziyaret saatleri yıl içinde değişiklik gösteriyor. Tüm ziyaret saatleri için websitelerini incelemenizi öneririz. 

Englischer Garten

Isar Nehri’nin yanı başındaki Englischer Garten Viktualienmarkt’tan sonra Münih’te en çok sevdiğimiz yer! Şehirde cebinizden cüzdanınızı çıkarmadan yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri Englischer Garten’i ziyaret etmek. Uzunluğu 6 km’yi bulan, toplamda 3,7 km²’lik devasa bir alanı kaplayan İngiliz Bahçesi dünyanın en büyük şehir parklarından biri. Adını neden İngiliz Bahçesi derseniz, bahçenin stilinin İngiliz şehir bahçelerine benzemesi dışında hiçbir nedeni yok : )

Yürüyüş yapanlar, koşanlar, bisiklete binenler, sörf yapanlar, yakınlardaki Münih Teknik Üniversite’sinde okuyup burada çimlere yatıp hayaller kuran üniversite öğrencileri, sokak müzisyenleri, yereller, turistler… Burada herkese yer var : )

Englischer Garten'da sörf bile yapılıyor!

Englischer Garten’da sörf bile yapılıyor!

Tabii bahçe bu kadar büyük olunca içinde keşfedilecek yeri de çok oluyor. Haydi gelin, Prinzregentenstrasse’den yola çıkalım ve kuzeye doğru ilerleyelim.

Haus der Kunst ve Bayerisches Nationalmuseum

Bahçenin Prinzregentenstrasse tarafındaki girişinin iki yanında Haus der Kunst sanat müzesi ve Bayerisches Nationalmuseum (Bavyera Ulusal Müzesi) yer alıyor. İlginizi çekerse detaylı bilgi edinmek için linklere tıklayarak websitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Eisbachwelle

İngiliz Bahçesi’nin en en en en güzel kısmı bizce Eisbach Nehri’nde yapay dalgalar üzerinde yaz kış sörf yapanları izleyeceğiniz Eisbachwelle! Muhteşem hareketler yapanları, sürekli düşüp kalkanları bi’ yarım saat durup izlemişizdir herhalde. Akıntı baya kuvvetliymiş yalnız, o yüzden burada sadece usta sörfçüler sörf yapabiliyor.

Englischer Garten Eisbachwelle'de sörf yapanları izlemek çok keyifli!

Englischer Garten Eisbachwelle’de sörf yapanları izlemek çok keyifli!

Japanisches Teehaus Kanshoan

1972 Münih Olimpiyat Oyunları için, Schwabinger Deresi üzerindeki yapay bir ada üzerine inşa edilen Japon Çay Evi’nde Japon çay ustaları seremoni eşliğinde çay servisleri yapıyor.

Bu arada hazır konusu açılmışken bahsetmiş olalım; 1972 Olimpiyatları’nı konu alan Steven Spielberg’in Munich adlı bir filmi var, belki izlemek istersiniz. Yalnız bizim gibi “Münih görürüz eheheh” diye hayallere kapılıp izlemeyin, konusu itibariyle karanlık bir film…

Monopteros

Monopteros, bahçedeki bir tepeciğe inşa edilmiş, Yunan tapınaklarına benzeyen bir yapı. Buradan bahçenin ve şehrin bir kısmını kuş bakışı izleyebilirsiniz. Kışın bu tepecikten kızakla kayan çok oluyormuş. Küçük bir bilgi: bu tepeceğin eteklerinde nudistlerin takıldığı bir bölge varmış. Bir anda karşınıza çıkarlarsa şaşırmayın : D

Biergarten

Münih’in en büyük ikinci bira bahçesi 7.000 kişilik kapasitesiyle İngiliz Bahçesi’nde yer alıyor. Haftanın belirli günlerinde bira bahçesinin ortasında yer alan Chinesischer Turm’ün birinci katında “brass band” orkestrası canlı müzik yapıyor, denk gelirseniz baya keyifli olur.

Chinesischer Turm

Chinesischer Turm,yani Çin Kulesi, İngiliz Bahçeleri’nde bir gözlem kulesi olarak 18.YY’da inşa edilmiş. O zamanlar Avrupa’da Çin mimari stili çok popüler olduğu için kule pagoda biçiminde tasarlanmış. Aklınızdan geçiyor, biliyoruz; maalesef 25 metre uzunluğundaki bu kuleye tırmanmanıza izin vermiyorlar.

Her sene Temmuz ayının üçüncü pazar gününde Kocherlball denen bir kutlama yapılıyor. Christmas zamanında da burada bir Chirsitmasmarkt kuruluyor.

Kleinhesseloher See

Bahçenin ortasında  yer alan Kleinhesseloher Gölü’nde üç adacık var. Buraya kadar geldiyseniz Biergarten am Kleinhesseloher See’de bir bira içmeyi hak ettiniz demektir!

Üniversiteler Bölgesi & Siegestor

Englischer Garten’ın batısında, Universität metro istasyonun çevresinde, Technische Universität München (Münih Teknik Üniversitesi), Ludwig-Maximilians-Universität München (Münih Ludwig-Maximilians Üniversitesi) ve Hochschule für Fernsehen und Film München (Münih Televizyon ve Film Üniversitesi) gibi birçok üniversite ve okul bulunuyor. Tabii bu kadar çok üniversitenin bir arada olduğu bir bölgenin sessiz sakin olması düşünülemez : ) Bu bölge restoran-kafe-bar kaynıyor ve haliyle çok canlı.

Siegestor

Siegestor

Ludwigstrasse’nin Leopoldstrasse ile birleştiği yerde bulunan dev tak Siegestor, Roma’daki Konstantin Zafer Takı model alınarak Napolyon’u defeden Bavyera Ordusu’nun onuruna inşa edilmiş. II. Dünya Savaşı’nda ağır tahribata uğrayan tak artık bir barış anıtı konumunda. Üst kısmındaki “Dem Sieg geweiht, vom Kriege zerstört, zum Frieden mahnend” (“zafere adanmış, savaşla yok edilmiş, barış çağrısı yapıyor”) yazısı da tam olarak bunu ifade ediyor.

 

Daha fazla Münih isteyenlere…

Münih’in sunduğu güzelliklerin listesi bitecek gibi değil… İki kere gitmemize rağmen bizim bile görmediğimiz bir sürü yer var. Yukarıda sıraladıklarımız bizim öncelik verdiğimiz yerler ancak sizin öncelikleriniz farklı olabilir. Bu yüzden  listelere alınabilecek diğer yerleri de sizlerle paylaşmak istedik.

Alter Botanischer Garten

Karlsplatz’daki Justizpalas’ın hemen yanında bulunan “eski” botanik bahçesi, Nymphenburg Sarayı’nda “yeni” botanik bahçesinin (Neuer Botanischer Garten) açılmasıyla parka dönüştürülmüş.Yine de tam anlamıyla işlevini yitirmiş değil; burada hala egzotik ağaç türleri yer alıyor.

Frauenkirche

Münih semalarını süsleyen Frauenkirche’nin 99 metre yüksekliğindeki ikiz kuleleri maalesef şu an restorasyon çalışmaları kapsamında kapalı. Yoksa kulelere tırmanıp enfes manzaralarla karşılaşacağınıza eminiz…

Münchner Stadtmuseum

2008 yılında Münih’in kuruluşunun 850. yılında açılan Münchner Stadtmuseum, çeşitli sergilerle Münih’in hikayesini anlatıyor. Müze, ziyaret saatleri ve ücretleri hakkında detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Asamkirche

Asam kardeşler tarafından 18.YY’da inşa edilmiş bu barok kilisenin içi muhteşem ötesi! O kadar yakınlarına kadar gidip de bir kere bile girme fırsatı yakalayamadık. Halbuki buradaki bir detayı görmeyi çok isterdik: girişin yakınlarında yer alan iskelet olarak tasvir edilmiş ölüm, elindeki makasla zavallı bir ruhun hayat ipliğini kesiyor…

Sendlinger Tor & Isartor

Sendlinger Tor ve Isartor şehir kapılarından ikisi. Üçüncü kapı ise daha önce bahsettiğimiz Karlstor.

Bayerische Staatsoper

Marienplatz’ın hemen arkasında kalan Bavyera Ulusal Operası’nın ihtişamlı binasında bir gösteri izlemek niyetindeyseniz programa websitelerinden göz atabilirsiniz.

Alte Pinakotek – Neue Pinakotek – Pinakotek der Moderne 

Münih Teknik Üniversitesi’nin yanında, birbirlerine çok yakın konumda olan bu üç müze topluca “Die Pinakotheken” olarak anılıyor.  Alte Pinakotek’in ismindeki “Alte” yani “eski” kelimesi müze koleksiyonunun kapsadığı döneme gönderme yapıyor. Koleksiyonda Avrupa’nın birçok yerinden 13. YY-18.YY’a ait resimler sergileniyor.  Neue Pinakotek’in koleksiyonu ise 19. ve 20. YY’a ait resim ve heykellerden oluşuyor. Pinakothek der Moderne ise bir modern sanat müzesi; koleksiyonu 20. ve 21. YY’a ait eserlerden oluşuyor. Müzeler, ziyaret saatleri ve ücretleri hakkında detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Königsplatz

Königsplatz, yani”Kralın Meydanı”nda yer alan “Doric Propylaea” kapısı Atina’daki Akropolis’ten esinlenilerek inşa edilmiş. Meydan aynı zamanda Yunan ve Roma döneminden heykellerin sergilendiği Glyptothek’e de ev sahipliği yapıyor.

Deutsches Museum

Dünyanın en büyük bilim ve teknoloji müzesi Isar Nehri’nin ortasında yer alan Museuminsel adacığında yer alıyor. Deutsches Museum’da sergilenen yaklaşık 28.000 eser yılda 1,5 milyon ziyaretçi çekiyor. Bilime ve teknolojiye özel bir ilginiz varsa ya da çocuklarınızla seyahat ediyorsanız eminiz çok güzel vakit geçireceksiniz. Müze, ziyaret saatleri ve ücretleri hakkında detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Friedensengel

“Barış Meleği” heykeli Isar Nehri’nin doğusunda bulunan Maximiliansanlagen Parkı’nda yer alıyor.

Wiener Platz

Maximiliansanlagen Parkı yakınlarındaki Wiener Platz, Viktualienmarkt’ın bir alternatifi niteliğinde; tabii çok daha küçük. Pazar hariç her gün ziyaret edilebilir. Ayrıca ünlü bira evi Hofbräu’nun bira bahçesi Hofbräukeller am Wiener Platz da burada yer alıyor.

Olympiapark

1972 Olimpiyat Oyunları için inşa edilmiş olan Olympiapark’ta yıl boyu konserler, gösteriler ve spor etkinlikleri düzenleniyor. Ayrıca burada halka açık bir yüzme havuzu ve buz pisti de var. Olympiapark ve burada düzenlenen etkinlikler hakkında detaylı bilgi için websitesini ziyaret edebilirsiniz.

BMW Welt & BMW Museum

Olympiapark’ın hemen yanında bulunan cam ve çelikten yapılma modern binasıyla BMW Welt, araç teslim alınan bir yerin çok ötesine geçmiş. Markanın en yeni modellerini inceleme fırsatı bulmanın yanı sıra komplekste yer alan BMW Müzesi’nde eski model araçların sergisini de gezebilirsiniz. Doğrusunu söylemek gerekirse büyük bir araba ya da BMW tutkunuz yoksa ya da dünyalar tatlısı 1955 model BMW Isetta’yi özellikle görmek istemiyorsanız burada vakit harcamak oldukça gereksiz… Sizi neyin beklediğini önceden görmek için websitesini inceleyebilirsiniz.

Schloss Nymphenburg

Bavyera kraliyet ailesinin yazlık sarayı olan Schloss Nymphenburg şehir merkezinin yaklaşık 5 km kuzeybatısında yer alıyor. Saray, ziyaret saatleri ve ücretleri hakkında detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Neues Botanischer Garten

Nymphenburg Sarayı’nda bulunan “yeni” botanik bahçesinde yaklaşık 20.000 tür yer alıyor. Bahçe, ziyaret saatleri ve ücretleri hakkında detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

 

Son olarak… detaylarda Münih:

Münih’te gezilip görülecek yerler listesi pek çok blog’da aşağı yukarı aynıdır. Şimdi farkımızı konuşturma zamanı : ) Detaylardaki Münih’i birlikte keşfetmeye hazır mısınız?

Viscardigasse

Marienplatz’dan çıkıp Theatinerkirche’ye doğru yürürken sağda kalan Viscardigasse’ye dönmeden devam etmeyin. Sokağın arnavut kaldırımlarına bakarsanız bronz renkli taşlarla işaretlenmiş bir yol olduğunu hemen fark edeceksiniz.

Kasım 1923’te Hitler, Bavyera’nın yönetimini devralmak için bir birahanede başarısız bir darbe girişiminde bulunur. 1933 yılında yönetimin başına geçtiğindeyse, o girişimde ölen Nazilerin anısına Feldherrnhalle’yi bir anıta çevirir. Buradan geçen herkes Nazi selamı vermek zorundadır. Halk, Nazi selamı vermemek için yollarını değiştirmeye ve Viscardigasseve’yi kullanmaya başlar. İşte bu gördüğünüz bronz taşlar, Hitler’e selam durarak hoşnut etmek istemeyen cesur Bavyeralıları anmak için yerleştirilmiştir.

Umschreibung

Denetim firması KPMG’nin Ganghoferstraße, 29’da bulunan binasının avlusunda çok ilginç bir merdiven göreceksiniz. Sarmal şeklinde yukarı çıkan basamaklar bir anda farklı bir sarmal halinde aşağıya yönelir. Dan sanatçı Olafur Eliasson tarafından tasarlanan ve aslında bir heykel olan bu merdivenlere tırmanmanız mümkün; tabi firma binasına girerken bu merdiveni ziyaret etmek istediğinizi söylemeniz gerekebilir. Eser hakkında herkes farklı yorumlar getiriyor; bakalım sizin bakış açınız ne olacak?

“Weisse Rose” Kaldırım Anıtı

Hans ve Sophie Scholl kardeşlerin liderlik ettiği Ludwig-Maximilians Üniversitesi öğrencilerinden oluşan “Weisse Rose” (beyaz gül) grubu, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı şiddet içermeyen bir direniş yürütmüşler, ve ülkeleri dışında pek bilinmeseler de II. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın en ses getiren yerel direnişi olmuşlar. Ekim 1943’te üniversitenin ana avlusunda bildiri dağıtırlarken Gestapo tarafından yakalanmışlar ve daha sonra idam edilmişler. Dağıttıkları bildirileri gizlice ele geçiren Müttefik Devletler Ordusu bunları uçaktan tüm Almanya’ya saçmış. Wiesse Rose’yi anmak için kaldırıma saçılmış bildirilerin bronzdan yapılmış replikalarını Ludwig-Maximilians Üniversitesi önündeki Geschwister-Scholl-Platz meydanında görebilirsiniz.

Der Teufelstritt – “Şeytanın Ayak İzi”

Frauenkirche’de karoların birinde yer alan ayak izi dikkatinizi çekti mi? Efsaneye göre bu şeytanın ayak izinin ta kendisi! Yeni bir kilise inşa etmek için paraya ihtiyacı olan bir adam şeytanla bir pazarlık yapar. Şeytanın tek istediği kiliseye ışığın girebileceği hiçbir pencere olmamasıdır. Kilise inşa edilir, şeytan teftişe gelir. İçeride hiç pencere yoktur. İleriye doğru bir adım daha atınca aslında pencerelerin olduğunu, kolonların bu pencerelerin görüntüsünü kapattığını fark eder. Sinirlenen şeytan ayak izini kilisenin tabanına resmen damgalar! Efsaneye inanıp inanmamak size kalmış : )

Filmtheater Sendlinger Tor

Sendlinger Tor’un yanı başında yer alan 100 yıllık sinema salonunun 3 metre boyundaki dev film afişlerini 25 yıldan fazladır aynı kişi elleriyle resmediyor! Günümüzde sinemaların neredeyse megakompleksler haline geldiğini düşünecek olursak bu sanat takdir edilmeye değer…

Georg Elser Plaque

Hitler, yukarıda değindiğimiz birahanedeki başarısız darbe girişimini her yıl aynı birahanede bir konuşma yaparak anarmış. Bunu bilen marangoz Georg Elser ince ince plan yaparak 1939 yılındaki konuşmada Hitler’e suikast düzenlemeyi kafasına koyar ve bir zaman ayarlı bomba üreterek birahanenin sütunlarından birine yerleştirir. Eğer Hitler o günkü konuşmasını 7 dakika erken bitirerek tren garına doğru yola çıkmamış olsaydı o gün muhtemelen orada ölecek ve tarih yeniden yazılacaktı! Georg Elser’i anmak için kaldırım taşları arasına yerleştirilmiş plakayı Karlstrasse, 29’da görebilirsiniz.

 

Münih’le ilgili anlatacaklarımız bitmedi! Münih’e ulaşım ve şehir içi ulaşım seçenekleri hakkındaki yazımıza buradan, en az 2 kg alma garantili Münih Yeme-İçme ve Alışveriş Rehberimiz’e ise buradan ulaşabilirsiniz.

Münih hakkında daha fazla fotoğraf için sizleri Instagram hesabımıza ve #yalniziyigezdik_münih etiketimize de bekliyoruz : )